Türkiye’nin uluslararası gastronomi sahnesinde kendini gösterdiği, hazırlanışı son derece zahmetli olmasına karşın yemesi de bütün zahmetine değen, yediden yetmişe her yaştan seveni çok olan sarma aslında bir yemek ismi değil bir yemeği hazırlama tekniğinin ismidir. Karadeniz Mutfağı söz konusu olduğunda sarma tekniği ile hazırlanan ve Karadeniz bölgesine mahsus olarak son derece karakteristik bir yemek olan karalahana sarması hem pirinçle hem de mısırdan elde edilen bulgurla, etli veya etsiz pişirilebilir. Karalahana sarması Karadeniz Mutfağı çerçevesinde hizmet veren her restoranda bulunması beklenirken yalnızca 3 restorandan birisinde kendine menüde yer bulabilmektedir. Oysa Karadeniz Mutfağının asli unsurlarından olup hazırlanışında hem yöreye ait ürünlerin kullanılması hem de Karadeniz mutfak kültüründe ortaya çıkan tekniklerin kullanılması karalahana sarmasının daha çok tanınması ve tanıtılması gerektiğine neden olarak gösterilebilir.
“Karalahana” Ne Demek?
Karadeniz bölgesinin Artvin, Kastamonu, Rize, Trabzon başta olmak üzere hemen hemen her kısmında yetişen karalahana bitkisinin ismi Eski Yunancaya kadar dayanır. Lahana kelimesi Eski Yunancada “yemeye uygun sebze” anlamına gelmektedir. Karalahana bitkisinin yaprakları koyu renkte olduğundan bölge halkı tarafından kara sıfatının da eklenmesiyle “karalahana” olarak adlandırılmıştır. Karalahana kış mevsiminde yetişen bir bitki olmasının yanı sıra içerisinde bulunan kalsiyum ve C vitamini sayesinde bağışıklık sistemine destek olmaktadır. Sindirimi kolay ve kalorisi düşük olan karalahana, Karadeniz Mutfağında hazırlanan çorbalarda, sarmalarda ve yemeklerde kendine yer bulmuştur.
Karalahana Sarması: Korkoti mi Pirinç mi? Karadeniz Mutfağının tarihsel süreçte hem çeşitli kültür ve medeniyetlerden nasıl beslendiğini hem de bölgedeki coğrafi şartlar nedeniyle diğer mutfak geleneklerinden kendisini nasıl farklılaştırdığını daha önceki yazılarımızda anlatmıştık. Karadeniz Mutfağının özgünlüğünü meydana getiren yiyeceklerin arasında, mısır unundan hemen sonra şüphesiz karalahana gelmektedir. Özellikle karalahana sarması ürün birleşimleri açısından nevi şahsına münhasır bir yemek olduğundan karalahana kullanılarak pişirilen yemeklerin de başında gelmektedir. Kimi zaman pirinç kullanılarak elde edilen iç harcın kullanılmasıyla kimi zamansa Karadeniz Mutfağında korkoti olarak isimlendirilen, fakat mısır yarması gibi isimleri de bulunan mısır bulgurundan elde edilen harç ile hazırlanan karalahana sarması mutlaka tadılması gereken bir yemektir. Gelgelelim ki karalahana sarmasını tam anlamıyla Karadeniz Mutfağının bir deneyimi olarak tatmak isteyenlerin tercih etmesi gereken hazırlanış usulü elbette korkoti sarması olarak da bilinen mısır bulguru ve dana eti kullanılarak hazırlanan versiyonudur. Bu deneyimi usta şefler tarafından hazırlanmış tabaklar eşliğinde yaşamak istiyorsanız sizin için doğru adres Nalia. Çünkü Nalia, karalahana sarması için kullandığı ürünleri Karadeniz bölgesinden tedarik ediyor ve yalnızca en iyi kalitedeki ürünleri sizinle buluşturuyor.